İşte yine geldi...HEPİMİZE KUTLU OLSUNHer yıl kurban bayramını kutlarız. Hepimiz bu bayramda neler yapıldığını biliriz. Ama benim değinmek istediğim kurban kesimi.
Din ve geleneklerimiz gereğince önce helal bir hayvan alınır (koç, koyun, boğa gibi). Daha sonra bu hayvan bayrama kadar beslenir (beslenilmeyen de var, genelleme yapıyorum). Bayramın ilk günü geldiğinde ailenin erkekleri hayvanın başına toplanır. O güne kadar hayvanın canlı halini gören belki de seven, hatta onunla oynayan ailenin küçük çocukları merakla olup biteni izlerken, tecrübeli biri dua okumaya başlar. Sonunda besmele çekilerek o sırada zorla yere yatırılmış hayvanın boğazını kesmeye başlar. Berbat bir ses çıkaran bu işlem sonunda hayvan can çekişerek ölür. (Çoğu çaktırmasa da izleyen bazen de olaya katılan çocuklar şaşırır, iğrenir belki de korkar.) Bir süre sonra hayvanın parçalanması ve ayıklanması gerçekleşir. Sonunda pişirilerek ailenin önüne konur...
Pekala bu kesim olayından etkilenen biri olarak bunlar benim düşüncelerim. Belkide siz de bunu son derece normal karşılıyorsunuzdur. "Dinimizde var" diyorsunuzdur.
Tamam, peki hanginiz Bayramın ilk gününden başlayan ve giderek artan sokaklardaki kan ırmakları, gölleri ve sakatat yığınlarını kabullenebiliyor?
Kendimi bildim bileli her kurban bayramı yollar, meydanlar, parklar kan gölü oluyor.
Kurban kesilip pişirilene kadar görmemek için uğraşıyorum ama evden çıktığım zaman daha kötü bir bir manzara ile karşılaşıyorum.
Oysa ki illa kurban kesimini şart görenler için belediyelerin kesim yerleri var. Buralara kurbanınızla gidip uygun bir şekilde kesimini sağlayabiliyorsunuz. Ne kan ne zahmet ne de kesim kazalarından yaralanmalar oluyor.
Tabi halkımız ne zaman başkasının "doğru" dediği bir şeyi kabul etmiş ki.
Eminim ki, bu bayram da insanlar kurbanını kendi kesecek, her yer kan gölü olucak, sakatatlar etrafa saçılacak yada sağa sola gömülüp çürüyecek. Kurbanın kaçmasından bahsetmiyorum bile o gelenek oldu.
Yabancı bir filminde görmüştüm; yabancı bir genç, bir Türk kızla evlenmek istiyordu. Kızın ailesi kurban bayramında bu genci çağırıyordu. Koçun yanında kızın babası, gence bir bıçak verip "Artık bizdensin" gibi bir şeyler söyleyip koça vurarak kaçmasını sağlıyordu, sonrada "Hadi, yakala kes" diyordu. Genç de başlıyordu koşmaya.
Görün işte Yabancıların kurban kesimini bu derece yanlış anlamasına neden olmuşuz. Kurban kesmenin aynı Türkiye televizyonlarında izledikleri, geldikleri zaman gördükleri gibi olduğunu sanıyorlar. Yani bizim bu hareketi sürekli yaptığımızı, geleneğimizin bu olduğunu sanmalarına neden olmuşuz. (Açıkcası, ben de yabancı biri olsaydım, pek iyi şeyler düşünmezdim herhalde)
Neyse ben niye kendimi geriyorum ki?
Nasılsa halkımızda iyi yönde bir değişiklik olaması çok
zor...